It was cold, and in addition, it was windy. | Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı. | ||
We are expecting an addition to our family. | Ailemize bir katılım bekliyoruz. | ||
In addition to English, he can speak French. | İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir. | ||
In addition to English, he speaks German. | İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur. | ||
The addition of salt greatly improved the flavor. | Tuz ilavesi lezzeti adamakıllı artırdı. |