Category | English | Turkish | |
---|---|---|---|
verb | belonging | ilgili olmak | |
verb | belonging | -nin olmak | |
verb | belonging | üyesi olmak | |
verb | belonging | uygun olmak | |
verb | belonging | yararlı olmak | |
verb | belonging | yeri olmak |
We regarded the document as belonging to her brother. | Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık. | ||
The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP. | Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. | ||
It is the general inventory of art works belonging to the City of Paris. | Bu Paris şehrine ait sanat eserlerinin genel stokudur. | ||
In the parking lot, Fadil noticed a van belonging to his boss. | Fadıl park yerinde patronuna ait bir minibüs fark etti. |