| Category | Turkish | English | |
|---|---|---|---|
| noun | katılma | addition | |
| noun | katılma | admission | |
| noun | katılma | attendance | |
| noun | katılma | convulsion | |
| noun | katılma | entry | |
| noun | katılma | joining | |
| noun | katılma | participation | |
| noun | katılma | rise |
| Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir. | Everyone has the right to freedom of peaceful assembly and association. | ||
| Tom Mary'nin partisine katılma davetini kabul etti. | Tom accepted the invitation to attend Mary's party. | ||
| Toplantıya katılma hakkınız yok. | You are not entitled to attend the meeting. | ||
| Kesinlikle toplantıya katılma niyetindeyim. | I certainly intend to attend the meeting. | ||
| Toplantıya katılma randevusunu iptal etti. | He canceled the appointment to attend the meeting. |