Meanings of "top" in Turkish English Dictionary
English
Turkish

CONTEXT SENTENCES
The L.A. Lakers have got the game in the bag. L. A. Lakers oyunu çantada keklik aldı.
I like L.A. better. Ben L.A.'yı daha çok seviyorum.
Which do you like better, L.A. or New York? Hangisini daha çok seviyorsun, L.A yı mı yoksa New York'u mu?
Kati Wolf is a good singer. Kati Wolf iyi bir şarkıcıdır.
Nobody walks in LA. Los Angeles'ta hiç kimse yürümez.
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük. Your income is about twice as large as mine is.
Bu tünel onun iki katı kadar uzundur. This tunnel is twice as long as that one.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. He earns three times as much as I do.
Meg Tom'la tekrar buluşmaktan mutlu oldu. Meg was happy about meeting Tom again.
Yeni uçak sesin iki katı hızlı uçuyor. The new airplane flies at twice the speed of sound.