Category | Turkish | Arabic | |
---|---|---|---|
preposition | izin veriyorsunuz | كنت تعطي الإذن |
Gitmene izin vereceğim. | سوفَ أسمح لكَ أن تذهب. | ||
Gitmene izin vereceğim. | سوفَ أسمح لكِ ان تذهبي. | ||
Muhtemelen ona izin veremem. | لا يمكنني السماح بذلك. | ||
Tom açıklamak istedi fakat Mary ona izin vermedi. | أراد توم التوضيح ولكن ماري لم تدعه. | ||
Bisikletimi ödünç almak için Tom'a kim izin verdi? | من أذن لتوم باستعارة سيارتي? |